19 Haziran 2011 Pazar

Tatli Melankoli

Melankoli midir yaraticiligi tetikleyen yaraticilik midir insani melankolik yapan?

Yaratici insanlara baktigim zaman cogu buhranli profil en guzel yapitlari ortaya koyan.Ne zaman dusunceli,ne zaman daha sikkin,ne zaman daha yalniz olsam o zaman daha kolay sariliyorum kagida kaleme.Akiyor cumlelerim durduramiyorum.Belki de cok neseli seyler yazmayi sevmiyorum.Neseyi hayatima buhrani sayfalara yansitiyorum.Hele o yalnizlik yok mu..Nasilda korukluyor insani..Yalniz kalmadan yazamiyorum.Yalniz olmadan rahat edemiyorum.Belki bu yuzden geceleri bu derece sevmem.Herkes uyuyor,hayat duruyor,bir tek ben varim ve bir de dunya.

Sanki okudugum bir kitap bitmis sonrasinda oturup ozetini cikariyor,analizini yapiyorum.Geceleri uyumak yerine bilakis uyumamak,geceyi yasamak istiyorum.Kendimle,dusuncelerimle yalniz kalmak istiyorum.Hic korkmuyorum onlardan.Gecenin sessizligi onlari daha kolay duymami sagliyor sanki.Melankolik yapimi kabulleniyorum.Belki gun icerisinde de ortaya cikariyorumdur fakat melankolikligim gun icinde icimdeki yazma tutkusunu ateslemiyor nedense sogutuyor belki de kendini.Bunun icin benimle gunduz konusanlar beni cok pozitif cok eglenceli buluyor.

Ne zaman gunes batmaya,hava kararmaya basliyor bu nokta benim donusum noktam...O dakikalar cok sancili...Sanki bir sancim var gun boyu cekiyorum onu igne yapilincaya kadar ki endiselerin korkularin gerginligin gibi.. Ignenin yapilis ani bu donusum noktasi iste.Onu boyle tabir ediyorum.Dakikalar suren bir aci ama sonrasinda rahatlik...

O rahatlik benim gecem.O rahatlik benim melankolim.O rahatlik benim duygularim ve en cok da ortaya cikarttiklarim,yarattiklarim ve yaraticaklarim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder